İktisadın tanımı; kıt kaynaklarla sonsuz insan ihtiyaçlarının karşılanması sanatıdır. İnsanların ihtiyaçları sonsuz mudur? Bir Pollyanna veya Heidi değilseniz doğmakla birlikte ihtiyaçlarınız başlar ta ki ölene dek. Peki bu ihtiyaçlarımızı her zaman karşılamamız mümkün mü? Tabi ki hayır. Bazılarından vazgeçeriz bazıları için destek alırız. Maddi destek alırken de en büyük destekçilerimiz finans kuruluşları ve bankalardır.

Bu zengin kuruluşlar zor zamanlarda imdadımıza yetişen birer kahraman gibi görünse de bu iyilikleri karşılıksız yapmazlar. Ve hatta bazı ayak ve yorgan uzunlarını hesaplayamamışların ocağına incir ağacı dahi dikerler.

Gelelim yaptıkları iyiliklerin karşılıklarını almaya.. Bu karşılıkların üstesinden gücünüz dahilinde gelebilmek için kredi sözleşmesine imza atmadan önce esaslı bir plan yapmalısınız. Tabi ki bu karşılıkları öderken, bariz şekilde hukuki dayanaktan yoksun alacak kalemlerini de adeta "sorma ver parası" şeklinde tüketiciye yüklemeye çalışan bankalardan bu kalemleri talep etmek en doğal hakkınız.

Bunlar. halk arasında genel olarak "DOSYA MASRAFI" olarak bilinse de; tahsis ücreti, komisyon masrafı, kredi kullandırım ücreti, istihbarat ücreti, vb. adlar altında haksız tahsil edilen paralardır. Tabi ki ağlamayan bebeğe meme yok, bu paralar re'sen yani kendiliğinden tüketicilere ödenmemektedir. Ancak bu hususta bazı şartlar vardır. Şöyle ki;

• Öncelikle bu kredilerin geçmişe dönük on yıl içinde kullanılması gerekmektedir. Yani daha eski kredilerin bu haksız bedellerinin iadesi mümkün değildir.

• Yine her ne kadar yanlış olsa da, BDDK'nın almış olduğu bir karar ile Mayıs 2015'ten sonra kullanılan kredilerde tahsil edilen bedellerinde iadesi istenemez.

Belirtmeden geçmeyelim bu iade talebi yalnızca kredilere ilişkin değil kredi kartı üyelik aidatı adı altında alınan paralara da ilişkindir.

 Eskişehir Barosu Avukatlarından

     Sayılır Hukuk Bürosu Yönetici Avukatı

                                Av.Kemal SAYILIR